ANA SAYFA AÇIKLAMALAR SURELER AYETLER İÇİNDEKİLER MEKKE DÖNEMİ NOTLAR HİCRET NOTLAR MEDİNE DÖNEMİ NOTLAR HZ. MUHAMMED’İN ÖLÜMÜ HZ. MUHAMMED’DEN SONRA SON NOTLAR




            80- HABER | NEBE' (Kitap Sırası-78)


SURE AÇIKLAMASI (Diyanet İşleri Başkanlığı)
Mekke döneminde inmiştir. 40 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “en-Nebe’” kelimesinden almıştır. Nebe’, haber demektir. Sûrede, ölüm ötesi hayatın varlığını ispat çerçevesinde, kıyamet, öldükten sonra dirilme ve hesap için toplanma konularına yer verilmektedir.

            Şefkatle merhamet eden Allah’ın adıyla.

1.         Birbirlerine neyi soruyorlar?

2-3.      Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)?

4.         Hayır, ileride bilecekler.

5.         Yine hayır; ileride bilecekler.

6-7.      Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?

Not.1         ŞAİR KUSS BİN SAİDE: Lokman 10, Nahl 15, Enbiya 31, Nebe 7: Bu ayetlerde geçen “dünyanın sallanmaması için dağların kazık görevini yaptığıteması şair Kuss bin Saide’den alınmıştır. Bu tema aslen Tevrat’tan alınmadır, şair Ümeyye b. Ebi Sait’in şiirlerinde de işlenmiştir.

                   Bunu bizzat Hz. Muhammed kendisi anlatıyor: “Bir gün ben onu Ukaz panayırında gördüm, kırmızı bir deve üzerindeydi ve halka hitaben çok hararetli, ilginç bir konuşma yaptı. Onun o günkü konuşmasını hiç unutamıyorum.” diyor ve bu cümle dahil diğer konuşmalarını anlatıyor.

                   Bu cümleler daha sonra ayet olarak kullanılmıştır.

                   Bu şair miladi 600’de vefat ederken henüz Muhammed peygamberlik iddiasında bulunmamıştı; bundan on yıl sonra peygamber oluyor. Kuss, konuşmasının başında, giden bir daha gelmiyor, yaratılması gereken de sürekli yaratılıyor. Giden­ler halinden memnunlar mı ki sesleri çıkmıyor veya unutuldular mı bilemiyorum, diyor. Kuss’un, gökte haber var, yerde ibret var sözünden sonra, Muhammed onun bazı önemli açıklamalarını o gelen heyete anlatıyor.

                   Kuss Hıristiyan’dı; ancak arayışlar içindeydi, yeni bir din pe­şindeydi. Daha doğrusu “ben peygamberim, bana vahiy geldi” de­meye hazırlanıyordu. Ancak yaşlıydı ömrü buna yetmedi.

                   De­mek ki o zaman ben peygamberim fikri bir kültür gibiydi. Bunu iyi yürüten, başaran kendini ilan ederdi. Müseyleme ve Tuleyha gibileri de o dönem peygamberliğini ilan edenler arasındaydı.

                   Bu şairden alınan diğer cümleler ve şiirlerinden benzer alıntılar için...

                   ...bkz. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2), (pdf-s.46-50).

8.         Sizleri (erkekli-dişili) eşler hâlinde yarattık.

9.         Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık.

10.       Geceyi (sizi örten) bir elbise yaptık.

11.       Gündüzü de geçimi temin zamanı kıldık.

Not.1         Bu ayet(ler) için de Cebrail iki sefer inmiştir (Furkan 47, Nebe 9-11). bkz. Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler, (pdf-s.137)

12.       Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik.

Not.1         İsra 44, Fussilet 12, Müminun 17, 86, Mülk 3, Nebe 12, Bakara 29, Talak 12: Bu ayetlerde yerkürenin “7 kat” olduğu yazıyor. Gerek İslam’da ve gerekse Tevrat’la Sümer mitolojisinde ortak olarak kullanılan 7 (yedi) rakamı dikkat çekicidir. Sümerlerde 7 kapı, 7 tanrısal yasa, 7 dağ aşmak, 7 cehennem kapısı, 7 ağaç... gibi terimler sıkça kullanılıyordu. Bu inanç da çok tanrılı Sumer Uygarlığından kaynaklanmaktadır. bkz. Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler, (pdf-s.55-56).

13.       Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.

14-16.  Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık.

17.       Şüphesiz hüküm ve ayırma günü belirlenmiş bir vakittir.

18.       Bu, sûra üfürüleceği gün gerçekleşir ve siz bölük bölük gelirsiniz.

19.       Gök açılır ve kapı kapı olur.

20.       Dağlar yürütülür, serap hâline gelir.

21-23.  Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.

24.       Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar!

25-26.  Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.

Not.1         APAÇIK ARAPÇA” KUR’AN’DA YABANCI KELİMELER:

                   Meryem 97, Taha 113, Şuara 193-195, 198-199, Yusuf 2, En’am 92, Zümer 28, Fussilet 3, 44, Şura 7, Zuhruf 2-3, Duhan 58, Ahkaf 12, Nahl 103, İbrahim 4, Rad 37: Bu ayetlerde (16 yerde) Kur’an;

                   Biz Kur’an’ı iyice anlayasınız diye apaçık Arapça indirdik” diyor. Bir yerde;

                   Arapça bilmeyene indirseydik, yine inanmazdı” diyor! (Şuara 198-199). Bir yerde;

                   Kur’an’ı bir insan öğretiyor’ dediklerini biliyoruz, o kimsenin dili yabancıdır” diyor (Nahl 103).

Oysa;        bu ayetlerin (Sad 57, Nebe 25) Arapçasında geçen;

                   GASSAKkelimesi Arapça değildir.

                   İrin” anlamında kullanılmıştır. Hangi dilden geldiği bilinmiyor.

Ek not:       Ancak Türkçesoğuk” kelimesin­den geldiğini iddia ediyorlar. İki kelime arasında ne anlam, ne de harfler itibariyle bir benzerlik yoktur. Kabul etsek ki bu kelime Türkçe soğuktan seçilmiş, neden yabancı kelimeler seçilirken, diğer milletlerden hem birçok kelime, hem de anlamları güzel olanlar seçilmiş (örneğin İran halıları, misk, yakut, mercan gibi) de, Türkçeden yalnız bir kelime seçilmiş ki; o da cehennemde suçlulara içirilen irin (gassak) olsun?!

                   Arap uzmanlar bu kelime Türkçeden gel­medir derken, herhangi bir kötü niyet taşımışlar mı bilemiyorum. Ancak Hz. Muhammed’in Türkler aleyhinde olan açıklamaları göz önüne alınınca bunun bilerek tercih edildiğini söylemek mümkün. Onun en başta Buhari’de geçen hadisleri var ki, açık olarak Türkleri hedef göstermiştir. “Sizler Türklerle savaşmadan kıyamet kopmayacaktır” demiştir.

                   Benzer şekilde Emevilerin orta As­ya’yı talan etmesi ve yine Emevi komutanın, ben Türklerin kanıyla değirmen döndürmeyene kadar katliam durmayacaktır, demesi ve en vahimi de bu komutanın, kim bana bir Türkün kel­lesini getirirse ben ona yüz dirhem para veririm, demesi ve bu­nun üzerine bir gün içinde on bin Türk kellesinin onun huzuruna getirilmesi Hz. Muhammed’in böyle cesaret verici hadislerine bağlı olması muhtemeldir.

                   Hz. Muhammed’in bu açıklamaları, Kur’an yorumcuları üze­rinde de etkisini göstermiştir. Örneğin;  Kur’an’da geçen ve bozguncu diye tanımlanan Ye’cüc ve Me’cüc’den, Kur’an yorumcuları Türkleri anlamışlardır. (Kehf 94, Enbiya 96)

                   bkz. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2), (pdf-s.297-298).

27.       Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.

28.       Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.

29.       Biz ise, her şeyi bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) tamamiyle sayıp tespit ettik.

30.       Kâfirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.”

31-34.  Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.

35.       Orada ne bir boş söz işitirler, ne de bir yalan.

36-38.  Bunlar kendilerine; Rabbinden, göklerin ve yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbinden, Rahmân’dan bir mükâfat, yeterli bir ihsan olarak verilmiştir. Onlar, Ruh’un (Cebrail’in) ve meleklerin saf duracakları gün Allah’a hitap edemeyeceklerdir. Sadece Rahmân’ın izin vereceği ve doğru söyleyecek olan kimseler konuşabilecektir.

39.       İşte bu, hak olan gündür. Artık dileyen kimse Rabbine ulaştıran bir yol tutar.

40.       Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkârcının, “Keşke toprak olaydım!” diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık.



Sonraki sure
NÂZİ'ÂT | RUHLARI ÇEKİP ALAN MELEKLER




KAYNAK KİTAPLARIN LİNKLERİ

1.      Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni

2.      Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2)

3.      Arif Tekin, Sümerlerden İslam'a Kutsal Kitaplar ve Dinler

4.      Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Muhammed'in Ölümü

5.      Muazzez İlmiye Çığ, Kuran, İncil ve Tevrat’ın Sumerdeki Kökeni





SURELER (NÜZUL SIRASI)

Free Web Hosting