100- BOŞAMAK | TALÂK (Kitap
Sırası-65)
Şefkatle merhamet
eden Allah’ın adıyla.
1. Ey peygamber!
Kadınları boşamak istediğinizde, onları iddetlerini dikkate alarak (temizlik
hâlinde) boşayın ve iddeti sayın.1 Rabbiniz olan Allah’a karşı
gelmekten sakının. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları dışında onları (bekleme
süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın
sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur.
Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.
2. Boşanan kadınlar
iddetlerinin sonuna varınca, onları güzelce tutun, yahut onlardan güzelce
ayrılın. İçinizden iki âdil kimseyi şahit tutun. Şahitliği Allah için dosdoğru
yapın. İşte bununla Allah’a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt
verilmektedir. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu
açar.
3. Onu beklemediği
yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz
Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.
Not.1 KUR’AN’IN EKONOMİK POLİTİKASI:
a) İsrâ 30, 31, En’âm 151, Sebe’
36, 39, Zümer 52, Şûrâ 12, 19, Zuhruf 32, 33-35, Nahl 71, 112, İbrahim 7, Rûm
28, 37, Ankebût 62, Ra’d 26, Bakara 212, Âl-i İmrân 27, 37, Talâk 3, Nûr 38 vb:
Bu ve benzeri ayetlere göre fakirlikle zenginlik bir kader işidir,
Allah’ın takdiridir.
Bunların çalışmayla sağlanamayacağı gayet net bir ifadeyle beyan ediliyor. (pdf-s.222-226).
b) Müzzemmil 20, Leyl 8-10, Sebe’
39, İnsan 8, Bakara 245, Haşr 9, Teğabün 16-17, Mâide 12, Hadîd 11, 18: Allah bu ayetlerde yoksullara yardımı, sadakayı, Allah’a güzel bir borç
vermeyi*, çalışmayı övüyor.
(*burada güya muhtaç olanlara Allah rızası için borç vermek kastedilmiş)
Allah, “Ey insanlar! Çalışın,
kimseye yük olmayın, emeğinizle yaşayın...” dese bile, bunun bir anlamı
olamaz. Çünkü insanın çalışabileceği iş alanı yok denecek kadar azdır; var
olanı da onun ihtiyaçlarını karşılayamaz durumdadır.
(pdf-s.233-234).
c) Allah (a)’daki ayetlerde beyan ettiği gibi insanlar arasındaki eşitsizliğin sorumluluğunu kendi üzerine aldığı
halde, (b)’deki ayetlerde çelişkili
bir ifadeyle çalışmayı övüyor. (pdf-s.233-234).
d) Allah’ın, hem “Zenginlikle fakirliğin dağıtımı bana aittir,
ben kimisini kimisine uşak-işçi olarak
yarattım” (Zuhruf 32) demesi,
hem sık sık “benim adıma, benim namı
hesabıma yoksullara borç olarak bir şeyler verin, ben de size öbür dünyada karşılığını vereyim” demesi, hem de “eğer siz başkasına verirseniz ben onun
yerini doldururum” şeklinde beyanatta bulunması, haklı olarak o günkü Medineli Yahudilerin, “Allah’ın eli bağlıdır (Allah
cimridir, kendisi muhtaçlara vermiyor da bizden borç istiyor...)” demelerine neden olmuştu (Mâide 64).
İlginçtir ki, Allah onların bu sözüne karşı kızarak,
“Vay eliniz bağlanası, vay lanet
olası” şeklinde bedduada bulunuyor. Yahudilerin bugünkü haline bakıldığında onun bedduasının kabul
edilip edilmediği de ortada.
(pdf-s.233-234).
e) Çok ilginçtir ki, hadislere göre yoksullar çözüm isterken, o (Muhammed) kendilerine
tespih çekmelerini öneriyor ve onları bu şekilde tatmin etmeye çalışıyor.
(pdf-s.235).
f) Kur’an, insanlara sadaka vermeyi
önerirken, Muhammed’den 1122 yıl önce
(m-ö. 551) ölen Konfüçyüs, “Sen bir insana balık yedireceğine ona balık
avlanmayı öğret; böylece sen de
kurtul, o da kurtulsun”, deyip konu hakkında daha mantıklı, daha adil ve sosyal barış
için daha uygun bir öneri getirmiş; üstelik “Ey ahali! haberiniz olsun, ben bu bilgileri Allah’tan alıyorum” şeklinde söylediklerini Allah’a mal etmemiştir.
(pdf-s.236).
Kaynak: Arif
Tekin, Kur'an'ın Kökeni,
(pdf-s.222-236).
Not.2 İsrâ
31, En’âm 151, Şûrâ 19, Nahl 112, İbrahim 7, Bakara 212, Âl-i İmrân 27, 37,
Talâk 3, Nûr 38:
Bu ve benzeri ayetlere göre Allah’ın Müslümanları bugünkü perişan
durumdan kurtarması gerekirdi; hele gayrimüslimleri bu kadar zengin yapmamalıydı. Bu mezalime
seyirci kalmasının anlamı nedir?
bkz. Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni, (pdf-s.225).
4. Kadınlarınızdan
âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt
ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi
ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah
ona işinde bir kolaylık verir.
5. İşte bu,
Allah’ın size indirdiği emridir. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah
onun kötülüklerini örter ve onun mükâfatını büyütür.
6. Onları
(iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde
oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın.
Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için
(çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir
şekilde anlaşın. Eğer anlaşamazsanız, çocuğu baba hesabına başka bir kadın
emzirecektir.
7. Eli geniş olan,
elinin genişliğine göre nafaka versin. Rızkı dar olan da, Allah’ın ona
verdiğinden (o ölçüde) harcasın. Allah, bir kimseyi ancak kendine verdiği ile
yükümlü kılar. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.
8. Nice kentlerin
halkı Rablerinin ve O’nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azdılar. Bu yüzden
kendilerini çetin bir hesaba çektik ve görülmedik bir azaba çarptırdık.
9. Böylece
yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu tam bir hüsran oldu.
10. Allah, ahirette
onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. O hâlde, ey iman etmiş olan akıl
sahipleri, Allah’a karşı gelmekten sakının! Allah, size bir zikir (Kur’an)
indirdi.
11. İman edip salih
amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah’ın apaçık
âyetlerini okuyan bir peygamber gönderdi. Kim Allah’a inanır ve salih bir amel
işlerse, Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere
sokar. Allah, gerçekten ona güzel bir rızık vermiştir.
12. Allah, yedi göğü
ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah’ın emri bunlar arasından inip
durmaktadır ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi ilmiyle
kuşattığını bilesiniz.
Not.1 İsra 44, Fussilet 12, Müminun 17, 86,
Mülk 3, Nebe 12, Bakara 29, Talak 12: Bu ayetlerde yerkürenin “7
kat” olduğu yazıyor. Gerek İslam’da ve gerekse Tevrat’la Sümer
mitolojisinde ortak olarak kullanılan 7
(yedi) rakamı dikkat çekicidir. Sümerlerde 7 kapı, 7 tanrısal yasa, 7 dağ
aşmak, 7 cehennem kapısı, 7 ağaç... gibi terimler sıkça kullanılıyordu. Bu
inanç da çok tanrılı Sumer Uygarlığından
kaynaklanmaktadır. bkz.
Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal
Kitaplar ve Dinler, (pdf-s.55-56).
DİPNOTLAR (Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Dipnotları)
1. İddet, boşanan
kadının eşiyle irtibatının tamamen kesilmesi için dinen beklenmesi gereken
süredir.
BEYYİNE | APAÇIK DELİL
KAYNAK KİTAPLARIN LİNKLERİ
1. Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni 2. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2) 3. Arif Tekin, Sümerlerden İslam'a Kutsal Kitaplar ve Dinler 4. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Muhammed'in Ölümü 5. Muazzez İlmiye Çığ, Kuran, İncil ve Tevrat’ın Sumerdeki Kökeni |