106- HARAM KILMAK | TAHRÎM (Kitap
Sırası-66)
Şefkatle
merhamet eden Allah’ın adıyla.
1. Ey peygamber!
Eşlerinin rızasını arayarak, Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine
haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Not.1 MUHAMMED’İN HANIMLARI HAKKINDA İNEN AYETLER
(5. Grup): Tahrîm 1-5
Bu not için bkz. (Tahrîm 5, Not.4)
2. Allah
(gerektiğinde) yeminlerinizi bozmayı (ve kefaret ödemeyi) size meşru kılmıştır.
Allah, sizin yardımcınızdır. O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Not.1 MUHAMMED’İN HANIMLARI HAKKINDA İNEN AYETLER
(5. Grup): Tahrîm 1-5
Bu not için bkz. (Tahrîm 5, Not.4)
3. Hani peygamber
eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber
verip Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını
bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber, bunu ona (sırrı açıklayan
eşine) haber verince o, “Bunu sana kim bildirdi?” dedi. Peygamber, “Bunu bana,
hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi” dedi.
Not.1 MUHAMMED’İN HANIMLARI HAKKINDA İNEN AYETLER
(5. Grup): Tahrîm 1-5
Bu not için bkz. (Tahrîm 5, Not.4)
4. (Ey
peygamber’in eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah’a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü
kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber’e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki
Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih mü’minler de. Bunlardan sonra
melekler de ona arka çıkarlar.
Not.1 MUHAMMED’İN HANIMLARI HAKKINDA İNEN AYETLER
(5. Grup): Tahrîm 1-5
Bu not için bkz. (Tahrîm 5, Not.4)
5. Eğer o sizi
boşarsa, Rabbi ona, sizden daha hayırlı, müslüman, inanan, sebatla itaat eden,
tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.
Not.1 Tahrim
3-5, 10-12: İslami kaynaklara göre
(Buhari, Müslim Ledud bölümü, İbni-Sad Tabakat, vd) Halife Ebubekir, kızı
(Hz. Muhammed’in karısı) Ayşe, Halife Ömer ve kızı (Hz. Muhammed’in
karısı) Hafsa, Hz. Muhammed’e son günlerinde hasta yatağındayken isteği dışında zorla ilaç içiriyorlar ve Hz. Muhammed ertesi gün ölüyor. Bunun bir cinayet olduğunun en büyük
kanıtlarının da bu ayetler (Tahrim 3-5 ayrıca 10-12) olduğu (cinayet öncesi Hz.
Muhammed’in iki karısı Ayşe ve Hafsa ile ciddi sorunlar yaşadığını gösteren
ayetler olduğu) öne sürülüyor.
Kaynak: Arif
Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Hz.
Muhammed'in Ölümü, (pdf-s.39-42); İslami
Kaynaklar: Arif Tekin’in kitabında.
Not.2 Cinayet kanıtlarından biri de şu:
Hz. Muhammed bir ara Ayşe’nin evini göstererek ve üç sefer de tekrarlayarak, “İşte küfür/fitne buradadır, şeytanın boynuzunun çıktığı yer burasıdır.”
diyor.(pdf-s.47) Bir diğer kanıt:
Hz. Muhammed “Yazıklar olsun! Bu kadın
(Ayşe) başarabilirse ne yapmak istiyor, neyin peşindedir!” diyor.(pdf-s.51)
İslam düşünürlerinden Muhammed b. Mesut
Ayaşî (h.4. asırda yaşamış) kendi tefsirinde (88) bu konuda halife Ömer,
Ebubekir ve kızları olan Ayşe ve Hafsa’nın Muhammed’i
zehirleyip öldürdüklerini ve hepsinin
katil olduklarını açıkça belirtiyor.(pdf-s.52)
Zehebi, İbni Hacer gibileri şu ağır ifadeleri de eklemişler.
Kimileri (isim de vererek), Ebubekir ve Ömer’e Firavun demişler, kızları Ayşe
ve Hafsa’yı Lut kavmine benzetmişler şeklinde net açıklamaları var.(pdf-s.52)
Meclisi gibi Şia ekolüne bağlı yazarlar Ebubekir-Ömer ve kızlarını daha ağır
bir şekilde suçluyorlar.(pdf-s.52)
İbni
Mesut,
“Bana teklif edilse ki, ey İbni Mesut; sen yemin içer misin ki Muhammed
katledilmiştir diye? Ben de derim ki, değil ki bir kere; dokuz sefer bu konuda rahatlıkla
yemin içerim ki Muhammed suikasta kurban
gitmiştir. Ancak bana, ‘Yemin içer misin ki Muhammed normal eceliyle
ölmüştür diye?’ teklif gelse, bu konuda tek bir sefer bile yemin içemem.”
diyor.(pdf-s.60)
Şa’bi bu konuda, “Yemin ederim ki, Hz. Muhammed suikasta kurban gitmiştir.”
diyor.(pdf-s.60) (Ayrıntılar ve İslami kaynaklar Arif Tekin’in
kitabındadır.) İslamı koruma çabasında olan kaynaklar ise bu ayetlerin Hz.
Muhammed’in karısı Hafsa’nın odasında cariyesi Marya ile cinsel ilişkiye
girmesi, Hafsa’nın bunu görmesi ve Ayşe’ye anlatması ile ilgili olduğunu,
insanları daha saf gören İslami kaynaklarsa bu ayetlerin “Bal Şerbeti”
hikâyesiyle ilgili olduğunu öne sürüyorlar.
Kaynak: Arif
Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Hz.
Muhammed'in Ölümü, (pdf-s.39-61); İslami
Kaynaklar: Arif Tekin’in kitabında.
Not.3 Muhammed,
bir ara bütün hanımlarıyla kavga ediyor ve onun bu kavga olayı halk tarafından
duyuluyor. Hem Ebu Bekir, hem de Ömer, “Biz
kızlarımız olan Ayşe ve Hafsa’yı öldüreceğiz, nasıl sana karşı gelebilirler”
diye yemin içiyorlar. Nihayet, Ömer’in girişimleri sonucu Muhammed, (boşamış
olduğu) Hafsa’yı tekrar nikâhına alıyor ve o arada “Cebrail bana az önce vahiy getirip ‘Ömer’in hatırı için Hafsa’yı
tekrar geri al. Hafsa, cennette de senin hanımın olacak’ dedi” şeklinde bir
hadis anlatıyor. Bu arada Muhammed diğer hanımlarıyla da barışsın diye Ömer, Muhammed’in hanımlarına
tavsiyelerde bulunuyor ve bir sözünde Muhammed
huzurunda onlara özetle, “Eğer
Muhammed sizi boşarsa, ona her çeşit kadın bulunabilir. Artık siz bilirsiniz...”
diyor. Ömer’in kullandığı bu cümle,
bir süre sonra, yukarıdaki ayet biçiminde iniveriyor.
Kaynak: Arif
Tekin, Kur'an'ın Kökeni,
(pdf-s.64-66).
Ayrıca bazı ayetlerin Ömer’in arzusu ya da görüşü doğrultusunda indiğine
(oluşturulduğuna) ilişkin İslami
Kaynaklar Arif Tekin’in kitabında verilmektedir. (pdf-s.55-56).
Not.4 MUHAMMED’İN HANIMLARI HAKKINDA İNEN AYETLER
(5. Grup): Tahrîm 1-5
Tahrîm
Suresi, Medine döneminin hemen hemen son yılında inmiştir. Bu ayetlerde dikkati
çeken Muhammed’in kendine haram kıldığı şeyin ne olduğunu ve niçin haram
kıldığını öğrenelim.
1) Birinci Görüş:
Muhammed
bir gün hanımlarından Hafsa (ya da Zeynep’in) yanında fazla kalıyor. Ayşe
ve diğer hanımları bunu kıskanıyorlar ve sebebini öğreniyorlar ki
Hafsa (ya da Zeynep) ona bal şerbeti
içiriyormuş. Bunun üzerine Ayşe ve diğerleri aralarında anlaşıp ne zaman Muhammed Hafsa (Ya da Zeynep’in)
yanından çıkıp gelse “Senin ağzından
‘Megafir’ kokusu geliyor” demeye
başlamışlar.
Bunun
üzerine Muhammed “Ben bundan sonra
bal şerbetini içmem” diye yemin içiyor.
2) İkinci Görüş:
Muhammed,
eşlerinden Hafsa’yı ikna edip babası Ömer’in evine yollamış. Hafsa gittikten
sonra da kendi cariyesi Marya ile Hafsa’nın odasında yatmış. Hafsa, herhalde
olayı sezmiş yarı yoldan geri dönmüş ve Muhammed’i
kendi odasında Marya ile sevişirken yakalamış.
Bunun
üzerine Hafsa çok kızmış ve olayı Ayşe’ye anlatmış. Her ikisi de Muhammed’e çok sert tepki gösterince, Muhammed “Ömür boyu Marya ile yatmayacağım”
diye yemin içmiş.
İşte bunun üzerine ayet inmiş ki “Marya’yı kendine haram edemezsin. Çünkü
helâl olan bir şey haram olmaz” deniyor ve Muhammed’in içtiği yemine
böylece fetva verilmiş oluyor.
Özetle; Kısacası
Muhammed’in kendine haram kılıp da ayetin
inmesine neden olan şey ya bal
şerbeti ya da Marya’dır.
Hangisi olursa olsun bu, Kur’an’ın
nasıl ortaya çıktığı konusunda önemli bir ipucudur.
a) Tahrîm
3. ayette Muhammed’in bu olay
üzerine bu hanımlarına gizli bir şeyler söylediği ve onlara “Sakın kimseye demeyin” dediği halde
onların bunu söylediği; Allah’ın da
bunu Muhammed’e vahiy yoluyla haber verdiği ve Muhammed’in bunun bir kısmını onlara aktardığı, bir kısmını da gizli tuttuğu
yazıyor. Bu durumda onlara en az iki
şey söylediği kesin. Yani kadınlar
tarafından gizli tutulması gerekenin tek bir olay olmadığı ayetle tescil
ediliyor. Acaba bunlar nedir?
b) Rivayetlere
göre Muhammed Marya ile yakalanınca, Ayşe ile Hafsa bu konuda dedikodu yapmaya
başlıyor. Muhammed de onlara “Sakın bu
olayı kimseye söylemeyin; ben de söz veriyorum ki, hem bundan sonra Marya ile
yatmayacağım; hem de ölürsem sırayla Ebu Bekir’le Ömer halife olacaklar”
diyor. Fakat onlar buna rağmen bu
sırrı saklı tutmayıp ifşa ediyorlar. Güya bunun üzerine Tahrîm Suresi’nin 3. ayeti inmiştir deniyor.
c) Aslında olayın mahiyeti şudur:
Muhammed’in gizli tutulmasını istediği şeyler her ne olursa olsun kadınları
tarafından yayılması üzerine vahiy
gelmesi meselesi kendisinin başvurduğu bir taktiktir. Kendisi onlarla
beraber yaşadığına göre, onların bu meseleyi ifşa edip etmediklerini zaten
biliyordu. Dolayısıyla, bu sadece hanımlarını
etkilemek için başvurduğu bir taktikten öte bir şey değildir. Gizli tutulmasını istediği şeyler
konusunda işi sıkı tutmak için Allah’ı bu konuda kullanmıştır; bunun
başka izahı olamaz!
d) Muhammed’in,
hilafet gibi bir makamı bu olay yüzünden Ebu Bekir ve Ömer’e vasiyet etmesi
cidden bir problemdir. Çünkü o günkü koşullara göre Marya zaten onun cariyesiydi ve onunla yatmasının toplum açısından
bir ayıbı da yoktu. Sadece başka
hanımının sırasında böyle bir şey yapmıştır ve bu da Kur’an’a göre usulsüz sayılmıyor. Ahzâb Suresinin 51.
ayetinde Muhammed bu konuda serbest bırakılmış. Hal böyle olunca ortada işlenen bir suç yoktur.
Kaldı ki, onu kendine haram kılmakla
kadına haksızlık yapılmış oluyor: “Ölene kadar onunla yatmayacağım”
diye yemin içiyor. Bu konuda kadının
suçu ne?
e) Bazı
müfessirler, Muhammed’in kendine haram kıldığı şeyin bal şerbeti olduğunu
söylüyorlar. İşi sadece bir bal
şerbetine bağlamak her şeyden önce Kur’an
ayetine terstir.
Çünkü ayete göre Muhammed hanımlarına gizli bir
şey söylüyor, onlar bunu gizli tutmuyor; Allah vahiy yoluyla durumu Muhammed’e bildiriyor, Muhammed de bir kısmını kendi yüzlerine
vuruyor, bir kısmını da saklı
tutuyor.
Muhammed
neden “bal şerbetinin gizli tutulmasını”
istesin ki? Üstelik de hanımları bunu
ifşa ediyorlar, dahası Allah “bak bal şerbetini gizli tutmadılar”
diye bilgi veriyor!
Dolayısıyla
-olaya din açısından baktığımızda- eğer durum vahim olmasaydı, Allah bir bal şerbeti yüzünden bu kadar
ayeti birden göndermezdi.
f) Tahrîm Suresi’nin 4. ayetinde,
Muhammed’e tuzak Kur’an iki hanımından söz ediliyor. Bu konuda Halife Ömer, çok
uzun olan bir hadiste, “Ayette
kastedilen iki kadın, Ayşe ile Hafsa’dır” diyor.
g) Hatırlanacağı
gibi, daha önce de Allah, Ahzâb Suresinde Muhammed’in hanımlarına hitaben özetle, “Eğer siz peygambere karşı gelirseniz sizin
cezanız iki kat artacak” demişti. Burada
net olarak ortadadır ki onlar bu
konuda ne Allah’ı, ne de Muhammed’i dinlememişlerdir. Bu durumda
Allah’ın, ahirette onlara vereceği ceza Ahzâb Suresi’nde söylendiği gibi
normalin iki katı mı olacak?
h) Daha önce
Ömer bahsinde ifade edildiği gibi, Tahrîm
Suresi’nin 5. ayetinin içerdiği anlam, Ömer tarafından tehdit amacıyla
Muhammed’in hanımlarına karşı söylenmiş, daha
sonra Ömer’in kullandığı bu söz beğenilip ayet olarak inmişti.
i) Tahrîm
Suresi’nin 4. ayetinde şöyle bir olay daha vardır: Muhammed’in iki hanımına
(Ayşe ve Hafsa’ya) hitaben, “Eğer siz
Muhammed aleyhinde birbirinize destek olursanız, başta ben Allah olarak,
Cebrail, diğer melekler ve müminlerden de salih olanı Muhammed’e yeteriz”
deniyor.
Yani,
iki kadın için hem Allah, hem Cebrail ve diğer melekler, hem de müminlerden
salih olanı devreye sokuluyor.
j) Bir de
ayette geçen “salih” terimi dikkat
çekicidir! Müminlerin salihleri değil
de, müminlerin salihi şeklinde tekil bir ifade kullanılıyor.
Bazı müfessirler (Kur’an’ı açıklayan), kastedilen
kişinin Ömer olduğunu belirtiyorlar. (Mesela, Fahrettin er-Razi, Mefatih’ul
Gayb,
Tahrîm Suresi, 4. ayet.) Böylelikle
Ömer’le ilgili ayetlerden biri de burada ortaya çıkmış oluyor. Bu
durumda ayetin anlamı, “Muhammed’e yardımcı olarak Allah, melekler ve Ömer
yeter” şekline dönüşüyor.
k) Muhammed’i
destekleyen bütün bu olağanüstü
kuvvetler, hep Ayşe ve Hafsa’ya karşıdır!
Kaynak: bkz.
Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni,
(pdf-s.188-194)
6. Ey iman edenler!
Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin
başında gayet katı, çetin, Allah’ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen
ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.
Not.1 Müddesir
30-31, Tahrim 6: Bu inanç çok
tanrılı Sumer Uygarlığından kaynaklanmaktadır. Sümerler, cehennemde cezayı
uygulayacak görevlilerin bulunduğuna, bunların başında da Ereşkigal adında
cehennem tanrıçasının olduğuna, bu görevlilerin çok katı ve sert olduklarına
inanırlardı. (Örneğin, NETİ ve NERGAL gibi) Daha önce sözünü ettiğimiz Cennet ve Cehennem’le ilgili tabletlerde
bunlar anlatılıyor. bkz. Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve
Dinler, (pdf-s.53).
7. Ey inkâr
edenler! Bu gün özür dilemeyin! Siz ancak yapmakta olduklarınızın karşılığını
görüyorsunuz.
8. Ey iman edenler!
Allah’a içtenlikle tövbe edin. Umulur ki, Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter,
peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi,
içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve
sağlarından aydınlatır, gider. “Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi
bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter” derler.
9. Ey Peygamber!
Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların
varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!
Not.1 Bu
hikâye de Kuran’ın iki suresinde harfiyen anlatılmaktadır (Tahrim 9, Tevbe 73). bkz. Arif Tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler, (pdf-s.138)
10. Allah, inkâr
edenlere, Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi,
kullarımızdan iki salih kişinin nikâhları altında bulunuyorlardı. Derken onlara
hainlik ettiler de kocaları, Allah’ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamadı.
Onlara, “Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!” denildi.
11. Allah, iman
edenlere ise, Firavun’un karısını örnek gösterdi. Hani o, “Rabbim! Bana
katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun’dan ve onun yaptığı işlerden koru ve
beni zalimler topluluğundan kurtar!” demişti.
12. Allah, bir de
iffetini sapasağlam koruyan ve bizim de kendisine ruhumuzdan üflediğimiz,
Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını doğrulayan İmran kızı Meryem’i de
(inananlara) örnek gösterdi. O itaat edenlerdendi.
TEĞÂBUN | ALDANIŞ
KAYNAK KİTAPLARIN LİNKLERİ
1. Arif Tekin, Kur'an'ın Kökeni 2. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Kur'an (Kur'an'ın Kökeni -2) 3. Arif Tekin, Sümerlerden İslam'a Kutsal Kitaplar ve Dinler 4. Arif Tekin, Bilinmeyen Yönleriyle Hz. Muhammed'in Ölümü 5. Muazzez İlmiye Çığ, Kuran, İncil ve Tevrat’ın Sumerdeki Kökeni |